İZMİR’de yaşayan doğuştan Spinal Musküler Atrofi (SMA) Tip-2 hastası Hatice Özkan, doktorların 7 yıl yaşama şansı vermesine rağmen 41 yılı geride bıraktı ve yıllarına sayısız başarı sığdırdı. Farklı bölümlerden 2 ön lisans, 3 lisans ve 3 yüksek lisans diploması olan Özkan, lisans derecesinde 2 diploma daha almaya hazırlanıyor. Evinde kurulu düzenekte optik göz takibi sayesinde çevrim içi yöntemle tüm engelleri aşan yatağa bağımlı Özkan’ın kıssası, ‘Hatice’ isimli belgesel sinemayla beyaz perdeye taşındı.
İzmir’in Balçova ilçesinde yaşayan, yatağa bağımlı SMA Tip-2 hastası Hatice Özkan, hekimlerin 7 yıl yaşama bahtı vermesine karşın hayata sıkıca tutundu. Yürüyemeyen, konuşmakta zorlanan, yatağa bağımlı Özkan, eğitim hayatında farklı kısımlardan muvaffakiyetle mezun oldu. Meskeninde şurası düzenekte optik göz takibi sayesinde çevrim içi usulle tüm mahzurları aşan Özkan, 2 ön lisans, 3 lisans ve 3 yüksek lisans diploması aldı. Özkan, lisans derecesinde 2 diploma daha almaya hazırlanıyor. Reklamcılık, kamu idaresi, adalet, sosyoloji üzere pek çok alanda eğitim alan ve muvaffakiyete doymayan Özkan, tıpkı vakitte KPSS’yi kazanarak Trakya Üniversitesi’nde devlet memuru oldu. Yüzde 98 engelli olmasına karşın çaba etmekten vazgeçmeyen Özkan’ın kıssası, direktör Murat Erün tarafından çekilen ‘Hatice’ isimli belgesel sinemayla beyaz perdeye taşındı.
Akademik muvaffakiyetlerini sıralayan Hatice Özkan, “Anadolu Üniversitesi’nde reklamcılık ve halkla bağlantılar ile iktisat ve kamu idaresi alanlarında lisans, Atatürk Üniversitesi’nde reklamcılık ve adalet bölümlerinden ön lisans ve şu an devam eden rekreasyon lisans eğitimim var. İstanbul Üniversitesi’nde (AUZEF) hala devam eden çocuk gelişimi kısımlarından lisans eğitim var. Yurt dışında uzaktan eğitim sistemi ile Türkçe olarak psikoloji alanında olmak üzere yüksek lisans eğitimi aldım. Öteki iki yüksek lisans eğitimimin biri Selçuk Üniversitesi’nde bilgisayarlı öğrenim teknolojileri alanında ve diğeri ise Anadolu Üniversitesi’nde uzaktan eğitim alanında. Ayrıyeten Anadolu Üniversitesi Akadema Eğitim Platformu’nda iki eğitimin eğitim danışmanlığını yapmaktayım. Demokrasi Üniversitesi’nde de özel eğitim öğretmenliği öğrencilerine yönelik yaratıcı düşünme eğitimi vermekteyim” diye konuştu. ‘FARKLILIKLARA ADAPTE OLDUM’Yüzde 98 oranında fiziksel engelli olduğunu anlatan Özkan, “Doğuştan beri engelli olduğum için bildiğim tek yaşama biçimi bu biçimde. Hiç yürüyemedim, olağan gelişim göstermedim. Farklılıklara bir müddet sonra adapte oldum. 20 yaşıma geldiğimde ‘Ben de varım’ dedim. Öğreniyorum, öğretmeye çalışıyorum. Benim bu süreçte elde ettiğim muvaffakiyetler bir belgesel sinemasına husus oldu. Umuyorum ki bir şeyleri fark ettirebilirim. En azından bir farkındalık kapısını aralarız. Hayatımın her noktasında en büyük bahtım ailem ve hayatıma dahil olan gerçek beşerler oldu. Yaptığım bütün çalışmaları, gözlerimle devam ettirebiliyorum. Optik göz takip aygıtı sayesinde pek çok başarıyı kazanıyorum” dedi. Hatice Özkan’ın annesi Döndü Özkan da “41 yıldır uğraş ediyoruz. Kızım çabayı hiç bırakmadı. Kızımızı bu yaşa kadar getirdik. Bundan sonrası da Allah’a kalmış. Rabb’im ömür verirse yaşayacak. Kızımın azmi çok fazla. Biz de onun ardındayız. Onunla öğrenci oluyoruz” dedi.
Belgesel filmin yönetmeni Murat Erün ise “Hatice’nin hikayesi çok başka boyutu olan bir öykü. Ferdî muvaffakiyet ve hayatta kalma hikayesinin yanı sıra ailenin tek bir beden olarak yaşama hikayesi. 81 dakikalık bir belgesel sinema çektik. Özel gösterimlerde sergileniyor” diye konuştu.
